İş bulma meselesi üniversiteden yeni mezun olmuş kişilerin (eğer ki işi hazır değilse) en büyük meselesidir. Mezun olmak bir yandan hem çok rahatlatıcı, hem de çok iç karartıcı bir konudur bu yüzden. Çoğu yeni mezun ilk adımın ne olması gerektiğini bilemez veya mezun olduğu bölümü sevmez, farklı bir alanda kalifiye olmaya çalışır. Yani bu dönem, bir anlamda yeni bir hayatın başlangıcıdır. Ve tamamen size kalmıştır. Fakat ne şanslıyız ki şimdiye kadar bu anlamda başarılı olmuş kişilerin izlediği yollar bellidir. Şimdi biraz bu yollara değineceğiz;
Hırslı Olmak
Hayır, Steve Jobs olmak zorunda değilsiniz. Sadece yola çıkmak için tıpkı bir bavul hazırlamak gibi, vizyonunuzu hazırlamanız gerekiyor. Ne yapmak istediğinize emin olun. Belli bir yaşa gelip, hatta iş sahibi olup, hala ne olmak istediğine karar veremeyen insanlardan olmayın. Bu hırs konusu, size gerçekten bir giriş alanı yaratacak. Eğer yetersiz olduğunuzu hissederseniz, öğrenmeyi istemekten asla çekinmeyin. Soru sormak size muhteşem deneyimler kazandırabilir. Bunu gurur meselesi yapmayın, aksine bundan faydalanmaya bakın. Sizin yolunuzu seçmiş, sizden daha deneyimli insanlarla konuşmayı deneyin. Yani temel fikir, bir vizyon belirleyip, o yolda ilerlemektir.
Okuduğunuz Bölüme Güvenin
Şu anda üniversitelerde okutulan hiçbir bölüm gereksiz yere açılmadı. Bütün bölümler en az 2 sene boyunca sizlere bir şeyler öğrettiğine göre, önemlidir. Yeteneğiniz burada önemli bir durum. Eğer ki okuduğunuz bölümle alakasız bir yeteneğiniz olduğunu düşünüyorsanız, Örneğin İstatistik bölümü mezunusunuz ve buna yeteneğinizin olmadığını mezun olduktan sonra farkettiniz. Pazarlama alanında yükselebileceğinizi düşünüyorsunuz. O zaman o istatistik şirketininin pazarlama departmanına yönelin. Böylece hem yeteneğinizin olduğu alanda ilerlersiniz, hem de okuduğunuz bölüm istatistik olduğu için konuya son derece hâkim olursunuz. Üniversitede öğrendiğiniz her ders hayatınızın bir döneminde karşınıza çıkacaktır. Bundan emin olun.
Staj Atılan İlk Adımdır, Unutmayın!
Staj meselesini hafife almayın. Staj dönemi çok “değerlendirilebilir” bir dönemdir. İlk iş deneyiminiz olduğu için önünüzde sıfırdan bir yol, binlerce seçenek vardır. Fırsatlara gebe olabilir, insanları tanımada yardımcı olabilir. Hatta iyi bir stajyer olursanız, daha sonra orda çalışan olma ihtimaliniz de yüksektir. Alanınız hakkında çalışmalar yapıp, nerede staj yapmanın sizin için faydalı olacağına iyi karar verin.
Anahtar Kelime: Çevre
ABD’li ünlü komedyen Chris Rock bir gösterisinde, şovunda görev alan insanları göstererek, “Bu insanların %80′i arkadaşları onları önerdiği için burda çalışıyor” demişti. Bu sadece gösteri dünyasında böyle değil, her alanda böyle. Kendi adıma da böyledir. Çevrenizi düşünün, onlar için de böyle. İşe yaramaz bir çevreniz olduğunu düşünüyorsanız, işe yarar bir çevre inşa edin. (Örneğin LinkedIn bu sebeple var.) Sosyal medyayı bu arayışta aktif olarak kullanmanın faydasını göreceksiniz. Çünkü sosyal medyada yapacağınız herşey reel hayatta yapacağınız her şeyden daha hızlı olacaktır. Su ürünleri bölümü mezunuysanız Facebook’ta “Su Ürünü Mezunları” grubunu bulun ve üye olun. İşte çevreye bir adım attınız!
Her Görüşme Önemlidir
O pozisyonla ilgilenmiyorsanız bile o iş görüşmesi önemlidir. Elleriniz mi terliyor? Sesiniz mi kısılıyor? Titriyor musunuz? Bütün bunların hepsinin olma ihtimali var ve ne yazık ki bunlar deneyerek görülecek şeyler. Hatta belki o istemediğiniz pozisyonun görüşmesi sırasında bunların olması, sizin için bir şanstır!
Eski Kafalı Olmak Bazen İyidir
Eskiden biri, birinden doğum günü hediyesi aldığında ona teşekkür kartı yazardı, hatırlıyor musunuz? Bunun ne kadar klas bir davranış olduğunun farkında mısınız? Kimle ve/veya nereyle görüşürseniz görüşün ve nasıl geçerse geçsin, ister sanal ister reel bir kart hazırlayın ve o kişi veya kişilere teşekkür edin. Bu hem akılda kalıcı olmanızı sağlayacak, hem de kibar olmanızı!
Facebook Profilinizi Gözden Geçirin
Şimdi bir düşünmenizi istiyorum; harika bir iş ilanı gördünüz, tam da size uygun. CV’nizi gönderdiniz. CV’nize bakarken, oldu ya, merak ettiler, adınızı Facebook’ta arattılar. Sizin de bir arkadaşınız var, fotoğraf çekmeyi çok seviyor ve siz cuma gecesi alkolü biraz fazla kaçırıp sarhoş olmuşsunuz. Arkadaşınız da sizin o halinizi çekip Facebook’a koymuş. İsminizi aratanların bu fotoğrafları görmesini ister miydiniz? Facebook hesabınızı (en azından yabancılar için) az görünür hale getirin. Kimin neye baktığını asla bilemezsiniz.
Bir Cevap Yaz